19 Aralık 2011 Pazartesi

"düş bahçeleri"



çiçeklerime, geleceğimin bahçesinde su veriyorum
şimdiki zaman; kayıp denizlere dönük veranda

akşam esintileriyle
içime kaçışlarım,
üşümemeyeyim ben!
ve yeniden o bahçe,
boşa akıttığım su...
inanç! 
içimde yeniden yeniden varetmeye uyandığım sabahları unutsam, 
bu kadar yorgun hissetmem kimbilir
ahh suya ağıt, çiçeğe tesellimtrak izahlar...
aynadaki izimin kaşları çatık
siyaha çalan düşünce bulutlarının yağmur nazı ruhumda
ve noktası sonsuzlukta konulmuş bi hikayenin
girişinin sancısı
bi' kaç tane kalan hayallerimin dizlerindeyim, uyuyayım
sabah olsun!
kayıp denizlerden ılık bi' rüzgar tadayım
çiçeklerin fısıltısı...
düşümde, su;
"ben yolumu bulurum" diyor, emin kendinden
inanmak istiyorum işte
ben bulamasam da yolumu bir türlü
çiçeklerim solmayacak
'düş bahçeleri'mde.

14 Ekim 2011 Cuma

turuncu sabahın birinde

turuncu sabahların birinde
gözlerin açılmamış.
kaşların kukla ipi
gözlerini açıyor
gözlerin uyanıklığa asi
saçların suyun içinde
yüzmüş bütün gece
ıslı parlak.
duman içine, çek.
sıcak tuzak, yatak.
aklım nerde benim?
dudağına düşsem dengemi yitirip
aklım zaman, aklım hep sıkışık
nefes al.

birlikte uyuduğun kadın da ben
seviştiğin de
ne yavanmış önceki sabahların her biri
-bu öğlene doğru aklıma geliyor-
her gece bi’  keşif, koruma altına alınıyor
yattığımız yat-aklar,
çek-yatlar…
keşif, kum saati
zaman keşfimizin emrinde
içimden gelene değdiğin, zaman
aklım o zaman benim değil
ne özgürlük!
dudağın enseme düşse
gözün takılıp

hem uyuyakaldığın da benim
rüyalarımızda daha mı çok boğuşuyoruz insanlarla sevgilim?
yalnızız oysa senle ben
 işte belleğimiz!
kent kalabalığı
aklım öyle benim bu ara
kent trafiği
oysa basıyorum gaza
yollar genişliyor ben saptıkça
hani ölmüyorum biliyorum da
nedendir,
böyle göğüs kafesime avucunun içini
bastırıyor
en kocaman hayvanın avucu ne kadarsa
en kocaman avuçlu hayvan hangisiyse
o hayvan, o avuç
ben ne kadarım?
nefes al.